Dr. Öğretim Üyesi Onur Ermerak, boğaz yaralanmalarında ilk 24 saatte hastaneye başvurmanın hayati önem taşıdığını belirtti. Ermerak, “Yemek borusu ağızdan, yutaktan başlayıp mideye kadar uzanır ve sindirimin ana organlarından biri. Diğer organlardan farklı olarak etrafında seroz dediğimiz bir zar olmaması nedeniyle bu tip travmalara, delinmelere ve yaralanmalara daha açık. Özofagus yaralanmalarında hastalar, literatüre göre yüzde 10 ile 30 arasında ölüm riski taşır. Tanısı zor ve tedavisi de hızlı bir şekilde yapılması gereken acil bir durumdur. İlk 24 saatte yapılan müdahaleler ve sonrasında yapılan müdahaleler arasında ölüm riski iki kata kadar çıkabilir. O yüzden hızlı bir teşhis ve müdahale ve multidisipliner, özofagusla ilgilenen bir merkez tarafından ele alındığında sonuçların daha başarılıdır” diye konuştu.
NE İLE KARIŞTIRILIYOR
Hastaların yüzde 20-25’ine geç tanı konduğunun altını çizen Dr. Ermerak, şunları söyledi:
” En önemli nokta, yaralanma olduğu andan itibaren hastaya müdahale edilmesidir. Semptom olarak genellikle o bölgede ağrı, ateş, çarpıntı, kusma, tansiyon düşüklüğü, nefes darlığı gibi bulgular verebilmekle beraber bazen sinsi de seyredebilir. O yüzden tanıda zorluk yaşanabilir. Hastalar hazımsızlıkla çok karıştırıyorlar veya kalp krizi ile çok karışabiliyor. Aynı zamanda reflünün şiddetli ataklarıyla karışabiliyor. Hastanın da farkındalığı olmadığında, sağlık merkezine geç başvuruluyor. Bu hastalık başladığında hızlı bir şekilde kötüleşir. Hızla ateş yükselir, tansiyon düşüklüğü, bayılmaya kadar giden ciddi sonuçlara varabilir. Tanı koydurabilecek en ayırıcı semptomlardan biri, hastaların cilt altlarında hava kabarcıkları oluşmasıdır. Eğer boyunda ve üst göğüs bölgesinde cilt altında ele gelen hava kabarcıkları varsa hasta hemen bir acile başvurmalıdır. Teşhis için ise en önemli aracımız tomografi. Baryumlu pasaj grafisi dediğimiz yöntemle kesin tanıyı koyabiliyoruz.”
TEHLİKE ARTTI NE YAPMALI?
Dr. Ermerak, balık yemeyi tercih edenleri ise şöyle uyardı.
“Halkımızın dikkat etmesi gereken şey, özellikle büyük kemik yapıdaki balıkların kılçıklarıdır. Ayrıca tavuk kemikleri, kemikli et, büyük parçalı alınan yemekler özofagusda birikip bu yırtıklara neden olabiliyor. O yüzden yemek yerken iyi çiğneyip yutulmalı. Özellikle yutma güçlüğü hikayesi olan hastalar ve sindirim sistemi problemi olanlar bu konularda çok dikkatli olmalı. Bu durum iki akciğerlerin arasında yer alan mediasten dediğimiz organda asidik içeriğin yerleşmesi nedeniyle oluşan mediastinit tablosu ve onun sonucu da ciddi sepsise yol açabiliyor. En etkili ve en uygun tedavi cerrahi ama tedavi başarısı hastanın geliş anındaki durumu, yaralanmanın büyüklüğü ile doğru orantılı değişiyor. Hasta septik bir tablo ile geldiğinde yapılacaklar ile daha erken dönemde gelen bir hastaya yapılacak müdahale elbette farklı. Ama en etkili tedavi genellikle cerrahi olarak o enfeksiyonun boşaltılması ve özofagus deliğinin cerrahi olarak onarılmasıdır.”
AA